2014 YILINDA ZEYTİN FİDANI EKMEK YENİDEN YASAKLANIYOR
zeytin yaglı yiyemem aman turkusunun acı gercegi
Amerika denilen ülke yöneticilerinin ve onlara yağdanlık olan diğer ülke yöneticilerinin yatacak yeri yok ,ne bu dünyada, ne de eğer varsa öteki dünyada.
Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan’ dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir (THM Repertuar numarası 1133).
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır (wikipedia). ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir. Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır
(Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır. Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısırözü yağına ve margarine alıştırılır. Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz. Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek (en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılır…
Prof. Dr. Kenan Demirkol
Zeytin üreticilerinin destanını bir de buradan okuyup izleyiniz.zeytin yaglı yiyemem aman turkusunun acı gercegi
Amerika denilen ülke yöneticilerinin ve onlara yağdanlık olan diğer ülke yöneticilerinin yatacak yeri yok ,ne bu dünyada, ne de eğer varsa öteki dünyada.
Bursa yöresine ait bu türkü 2 Kasım 1954 tarihinde İhsan Kaplayan’ dan kaynak gösterilerek Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir (THM Repertuar numarası 1133).
Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır (wikipedia). ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir. Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır
(Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman Nuri Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).
Buna koşut olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır. Kalan zeytin ağaçlarından elde edilen zeytinyağının büyük bölümü ABD tarafından Dolar karşılığı alınır ve mısırözü yağı TL karşılığı satılır.
Türk insanı zeytinyağından soğutularak mısırözü yağına ve margarine alıştırılır. Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan da geri kalınmaz. Hâlbuki zeytinyağı halk ağzındaki deyişiyle dumanlaşma derecesi en yüksek (en zor yanan) sıvı yağlardan biridir.
Bununla da kalınmaz, kötülemek için tıpkı bugün yapılan halkla ilişkiler endüstrisi çalışmaları gibi “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır.
Katı yağ/margarine mahkûm edilen halk, 20-30 yılda bir kaşık yağa bile muhtaç hâle getirilir. Basma giyen kadınlar, plastik giysilerle tanıştırılır…
Prof. Dr. Kenan Demirkol
Zeytin serüveni Tuncel Kurtiz :http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=444488&kn=7&ka=4&
12 kasım 2013 tarihli bir not.
12 kasım 2013 tarihli bir not.
Zeytin Fidanı Dikimine Yasak Yok Zeytincilik sektörünün etkili sivil toplum kuruluşu Zeytindostu Derneği, son günlerde özellikle sosyal medyada 2014 yılında zeytin fidanı dikiminin yasaklanacağı yönündeki söylentilerin artması üzerine bir açıklama yaptı. Söz konusu bilginin doğru olmadığını belirten Dernek Başkanı Abidin Tatlı, konunun fidan desteklemelerine getirilen sınırlamadan kaynaklandığını söyledi. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de geniş kullanıcı sayısına sahip sosyal medya mecralarında hızla yayılan, “Zeytin fidanı dikimine 2014’te yasak geliyor” söylentisinin artması, Zeytindostu Derneği’ni harekete geçirdi. Konuyla ilgili olarak kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini önlemek için açıklama yapan Tatlı, yıllardır her çıkan kanunda Zeytin Kanunu'nun biraz daha esnemesiyle sektöre ilişkin hatalı bilgilerin yeni boyutlar kazandığını söyledi. 18 Mayıs 2013 tarihli Resmî Gazete'deki 28651 Sayılı Yurtiçi Sertifikalı Fidan/Çelik Fidesi ve Standart Fidan Kullanımı Desteklemesi Hakkında Tebliğ’in hatalı yorumlandığını belirterek, “Yasak yok, fidan desteğine sınırlama geliyor.” dedi. Destek sağlanacak arazilerin yeniden tanımlandığı tebliğe ilişkin bilgi de veren Abidin Tatlı, şunları kaydetti: “Burada bir yasaklanma olmayıp, '10 dekar alan üzerinde sertifikalı yağlık fidanlara dekar başına 100 TL, yağlık standart fidana ise dekarda 50 TL desteğin, marjinal tarım arazisi olması gerekir.' ibaresi yer almaktadır. Doğrusu bu uygulama, yıllardır üzerinde durduğumuz ve bakanlıktan talep ettiğimiz bir durumdu. Talebimiz, 1. sınıf tarım arazisi ya da taban arazilerine zeytin dikimine tarımsal fidan desteğinin kaldırılmasıdır. Burada kesin hüküm, fidan desteği için marjinal tarım arazisi şartı getirilmiştir. Dikimin sınırlandırılması ya da yasaklanması gibi bir durum söz konusu değildir. Bakanlık yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde de bu tebliğ dışında bir düzenlemenin bulunmadığını teyit etmiş bulunuyoruz.” TÜRKİYE'DE 160 MİLYON ZEYTİN AĞACI VAR Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkede 160 milyon adet zeytin ağacı bulunuyor. Yaklaşık 40 milyon tanesi meyve veren, 13 milyonu da meyve vermeyen yaşta olmak üzere toplam 53 milyon tane sofralık üretim için zeytin ağacı mevcut. Yağlık zeytin ağaçlarının sayısı ise 2012 yılı sonu itibariyle yaklaşık 81 milyon meyve veren ve 24 milyon meyve vermeyen yaşta olmak üzere 105 milyon adet.... Kaynak Cihan —Doğadan Naturel ile birlikte.
Ekleyen: Cittaslow Yenipazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder