17 Mayıs 2011 Salı

ANADOLU'YU VERMEYECEĞİZ


                      Kervanlar yürüyor Ankara'ya doğru; güzel yurdumun dört köşesinden,   onbir koldan...Benim bölgemden de geçti kervanım...İnanç yüklü,umut yüklü...

       At arabalarıyla,eşekleriyle,köpekleriyle  haykırıyorlar Anadolu'yu vermeyeceğiz!..


Gece gündüz kırk gün kırk gece yürüdüler,yürüyorlar...

           Suyumuzu vermeyiceğiz,biz Anadolu kadını hamurumuz toprak ve su!..
Gençlerimiz;kervanların yılmaz ,yorulmaz neferleri.Yüzlerindeki ışığı görebiliyor muyuz.?..
                                 


                                      Ve ben ; mutluyum onlarla birlikte olmaktan...Onlarla birlikte yürüyemesem de..


                              Kırk gün kırk gece sonunda  büyük buluşma.Ankara ! "Anadolu'yu vermiyeceğiz"!




Büyük Anadolu Yürüyüşü’ne Çağrı


Biz, Anadolu insanları Nisan 2011’de köylerimiz, kasabalarımız ve şehirlerimizden çıkarak Ankara’ya yürümeye karar verdik.

Çünkü binlerce yıldır insan uygarlığının beşiği olan Anadolu, bugün eşi görülmemiş bir yıkımla karşı karşıya.Ancak dünya, bu büyük yıkımın farkında değil.

Son on yıl içinde tüm sularımız enerji şirketlerinin eline geçti. Üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Feryadımızı duyan yok. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız, parça parça kesiliyor.

Bu yıkım sonucunda, tüm insanlığın ortak mirası, dünyanın en eski yerleşim yerleri sular altında kalıyor. Sayısız hayvan ve bitki türünün nesli tükeniyor.

İnsanımız, doğduğu bereketli topraklarda artık doyamıyor. Köyünü, ata toprağını terk ediyor. Binlerce insan şehirlere göç ediyor ve kadim Anadolu kültürleri birer birer yok oluyor. Hızla kalabalıklaşan şehirlerimizde yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor, maddi ve manevi bedeli artıyor.

Yalnızca bir avuç insanın menfaatini gözeten bu düzen, doğayı, insanları ve kültürümüzü hiçe sayarak Anadolu’nun dört bir yanını işgal etmeye devam ediyor.

Bu toprakları yönetenler, bu yıkıma karşı çıkanların çığlığına kulak tıkıyor ve yıkımı daha da çoğaltıyor. Anlıyoruz ki, onların gözünde artık köklerimizin hiçbir değeri yok.

Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu’yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz!

Biliyoruz ki, her şeyimizi kaybettiğimizde, çalışıp yeniden ayağa kalkabiliriz. Ancak doğamızı kaybettiğimizde asla!

Vicdan sahibi herkesle buluşarak yedi ayrı koldan, 40 gün 40 gece Anadolu’yu arşınlıyoruz ve nehirler gibi akarak Ankara’ya yürüyoruz. Geçmişe olan saygımız ve çocuklarımızın geleceği için, doğanın hakları ve yaşam hakkımız için yürüyoruz.

Suyumuzu, doğamızı, köklerimizi ve Anadolu’yu geri alana kadar, dönmüyoruz.

Hiçbir dil, din, ırk ve siyasi görüş ayrımı gözetmeden, tüm Anadolu insanlarını ve dünya insanlığını bu yürüyüşe katılmaya davet ediyoruz.

ANADOLU'YU VERMEYECEĞİZ!
Büyük Anadolu Yürüyüş

Son on yıl içinde tüm sularımız enerji şirketlerinin eline geçti. Üzerlerine binlerce HES ve baraj kuruluyor. Dağlarımız maden şirketleri tarafından parsellendi, delik deşik ediliyor. Yaşamımız, nükleer ve termik santrallerle tehlike altında. Feryadımızı duyan yok. Binlerce yıldır ekip biçtiğimiz tohumlar, yok olmaya başladı. Ormanlarımız, parça parça kesiliyor.

İnsanımız, doğduğu bereketli topraklarda artık doyamıyor. Köyünü, ata toprağını terk ediyor. Binlerce insan şehirlere göç ediyor ve kadim Anadolu kültürleri birer birer yok oluyor. Hızla kalabalıklaşan şehirlerimizde yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor, maddi ve manevi bedeli artıyor.

Bu nedenle biz, Anadolu insanları, Anadolu’yu yaşatmak için kendi halk irademizi kullanmaya karar verdik. Birleşiyoruz! Vicdan sahibi herkesle buluşarak yedi ayrı koldan, 40 gün 40 gece Anadolu’yu arşınlıyoruz ve nehirler gibi akarak Ankara’ya yürüyoruz. Geçmişe olan saygımız ve çocuklarımızın geleceği için, doğanın hakları ve yaşam hakkımız için yürüyoruz.

8 Mayıs 2011 Pazar

ANNE

              Dünyanın en saf ,en temiz sevgisi anne sevgisiyle  anneler gününü kutluyorum...

6 Mayıs 2011 Cuma

6 MAYIS




  Bugün 39 yıl sonra" Üç" cesur yürek kendilerini savunan cesur yürek avukatları Halit Çelenk buluşacaklar .6 mayıslar "Üç Fidan" "Bir Koca Çınar ile anılacak"...Saygıyla anarken ,ışıkları ışığımızdır...


DARAĞACINDA ÜÇ FİDAN

O gün erken doğdu kıpkızıl güneş

Altı mayıs günü üç darağacı

Dağların başında tutuştu ateş

Altı mayıs günü üç darağacı



Toplandı katiller okundu ferman

Dalgalandı Deniz, kükredi Arslan

Çoktan bu ölüme hazırdı İnan

Altı mayıs günü üç darağacı



Çorak topraklarda tohum saçtılar

Ne korktular ne kavgadan kaçtılar

Gülerek ölüme kucak açtılar

Altı mayıs günü üç darağacı



Son bir defa haykırdılar dünyaya

Devam edin devam edin kavgaya

Cellat tekmeyle vurdu sehpaya

Altı mayıs günü üç darağacı



Zamaniyim kırılacak bu çarklar

Zulüm yok olacak kurtulur halklar

Asırlar geçsede anılacaklar

Altı mayıs günü üç darağacı



CAN YÜCEL

http://gkedeniz.blogspot.com/2010/05/6-mayis.html