29 Şubat 2012 Çarşamba

29 ŞUBAT GÜLE GÜLE KIŞ


                              


                  Kış aylarının nadide çiceklerinden kır menekşesi ; mor mor gülümser şubat soğuklarına

      Dört yılda bir konuğumuz olan şubat 29 dayız.  28 li kısa şubat ayının uzun 29 u...Güneş etrafında Dünyamız 365 gün altı saatte tamamlıyor turunu. Altı saatler toplanıyor yirmi dört saat ,bir gün oluşturuluyor.Miladi takvimi yapanlar bu artık günü en kısa şubat ayına eklemişler bir gün artsın diye, dört yılda bir 29 çeken şubat böyle oluşmuş.
 
      Şubat kış aylarının son ayı ,dondurucu soğukların da son günleri sayılır. Bu yıl  bir gün fazlasıyla işte geldi işte gidiyor...


      

      Uzun şubatı uğurlarken bugün ; hangi ayların uzun hangi ayların kısa olduğunu nasıl öğrendiğim aklıma geldi. Yani 30 ve 31 çeken ayların takvime bakmadan bilimesi konusu. İlkokul öğretmenimin kulaklarını çınlattım. (sağlıklı uzun ömürler diliyorum,öğrettiği temel bilgiler hiç aklımdan çıkmıyor)  Kaçıncı sınıfta öğretti hatıryamıyorum ; ikinci ya da üçüncü olmalı ,yılbaşı ünitesinde olduğu kesin. Ellerimizi yumruk yaptırırdı ,baş parmak yumruk içinde. Dört parmak çıkıntısı, aralarında  dört çukur. Sol elin işaret parmağı çıkıntısından başlardık saymaya; ocak ,yanıdaki çukurda  şubat, yanındaki çıkıntıda mart ,çukur nisan, çıkıntı mayıs, çukur haziran ,çıkıntı temmuz sol el bitti. Sağ ele geçerdik küçük parmak çıkıntısından devam ederdik; ağustos (temmuz ve ağustos ard arda 31 gün çeker ) eylül çukur, ekim çıkıntı ,kasım çukur,aralık çıkıntı.sayma tamamlanır. On iki ay ,parmak çınıtıları uzun ayları yani 31 gün çeken ayları ,çukurlar kısa çeken yani 30 gün çeken ayları gösterir. Pratikte böyle öğrenmiştik ayların kaç günden oluştuğunu.Yaşı yarım asırı devirmiş dostlarım  anımsayacaklardır bu yöntemi ,gençlerden ilk kez görenler olabilir...

8 yorum:

bücürükveben dedi ki...

Güle güle güle güle..yeterrrr dondummm yeter artık, git bir daha da gelme diyecek hallerdeyim:))))ama gelmezse de olmaz ki:(kış gelecek ki, ardından bahar gelsin..az önce elektrik kesintisi vardı valla ev buz gibi oldu, donduk Arzu'cuğum, Bücürük donmamıştır belki ama ben dondum:((hele apt. bahçesindeki minik tekir ile sarmanı öyle karlar içinde gördükçe bir an olsun kiş gitsin güle güle diyorum..ama bu yıl Ankara çok iyi kış yaptı yani....selam ve sevgilerimle...:)

Asuman Yelen dedi ki...

Evet Arzu' cum. Teorik anlamda da olsa kışı uğurladık gerçekten. Umarım Mart kazma kürek yaktırmaz.
O yumruk hikâyesini ben çok ileri yaşlarımda öğrendim. Okulda ezberletmişlerdi ve ezberim hiç iyi olmadığından teorik yaşamda hayli zorluk çektim !hangi ay kaç gün çeker' konusunda.
Umarım, çok güzel bir İlkbahar bekliyordur bizi...
Sevgiler...

Leylak Dalı dedi ki...

Evet o yöntemi ben de bilirim, yaş icabı:)))
Kır menekşesine geçen gün ben de rastgeldim bir bahçede, soğuğa inat açmış mis kokuyorlardı, çocuk gibi sevindim.
Baharın tez gelmesi dileğiyle sevgiler öğretmenim...

Banuca dedi ki...

Kır menekşeleri... Bizm bahçenin çoğu yerinde dolu dolu :)
Özledim onları :(
Şu yazı başlığın var ya.... Kışı-karı uğurlamaya daha çooook var, hele bir martı da atlatalım da, umarım gider o zaman ...

Arzu Sarıyer dedi ki...

Müjde'ciğim yıllar sonra müsade et kış kışlığını bilsin.unutmuştuk eski kışları da o yüzden üşümemiz gibi geliyor bana.Sevgiler canım arkadaşım.

Arzu Sarıyer dedi ki...

Umarım Asuman 'cığım ;son yıllarda mevsimler kaymış baharı pek yaşayamamıştık bu bahar inşallah yaşarız.Sevgiler sana...

Arzu Sarıyer dedi ki...

Evetttt Leylak Dalı'cığım yaş icabı biz biliriz...Kır menekşesini çok seviyorum;renk ve kokuca.Sana da sevgiler arkadaşım...

Arzu Sarıyer dedi ki...

Bayılıyorum sizin bahçeye Sevgili Banuca;kar fotoğraflarında çok güzel görünüyor.Ben yazı başlığında öyle dedim ama mevsim icabında... İlkbahar martla başlar ama eskilerin dediği gibi kocakarı soğuklarını da getirir.sevgiler arkadaşım.