21 Mart 2010 Pazar

"ALBÜMDEKİLER" GÜLSEN VAROL


      Kitaplar okur yazar hemen herkesin yaşantısında önemli bir yer tutar.Hani derler ekmek kadar, su kadar önemlidir,değerlidir,vazgeçilmezdir..Benim içinde öyle, onlarsız yaşamı düşünemem .Hemen her kitap değerlidir, önemlidir .Ama öyleleri vardır ki sizin için çok özeldir.Günlerce sizinledir.Adını duyduğunuzda biran önce alıp okumak istersiniz,aklınızda hep o vardır. Okuduğunuzda sayfaların arasında kaybolup gidersiniz. Belki yemeği içmeyi bile unutursunuz.Öyle sarar sarmalar ki sizi dünyanın en güzellikleri yanıbaşınızda olsa bile göremezsiniz. Sayfaların sonuna gelmişsinizdir, son cümleyi okuyup gözlerinizi kapatırsınız.Zaman tünelinden geçiyorsunuz, olayların geçtiği yerlerde gezinirsiniz,olayların içinde yaşarsınız.Kahramanlarını arar gözleriniz, sayfa aralarından fırlayıp karşınıza geliverirler. Biz buradayız derler. Hele kahramanlardan birini, sizin için çok özel olanı tanımış olmanız ,sizin için o kitabı çok daha önemli ve değerli kılar. Çok özel olan aynı zamanda kitabın yazarıdır da….O kitap “ALBÜMDEKİLER” Yazarı Sevgili öğretmenim GÜLSEN VAROL,Hasretsenfonileri(Yapraklar)


      Bazı bölümlerini blogda okuduğumda “öz yaşam öyküleri” roman olarak kitaplaştığında çok severek okuyacağımı söylemiştim.Bir yıldır merak ve özlemle bekliyordum.Müjdeyi iki ay önce vermişti Gülsen öğretmenim, kitap basılıyordu. Merakla ve özlemle beklenen kitap şubat ayında yayınlandı. Çok sevinmiştim bu habere.İmza günleri haberleri aldığımda içimde bir sızı hissettim.O tarihlerde İstanbul’da olma olasılığım yoktu.Tek tesellim kızım Özge orada İstanbul'da.Özge imza gününe katılabilirdi.Sevgili öğretmenim benim yerime küçük Arzu Özge ile kucaklaşmış olurdu. Bu düşencelerdeyken ne güzel bir zamanlama ki benim İstanbul’a gitme durumum oldu.Hemen Gülsen öğretmenime tarihlerini bildirdim. Aldığım yanıt  sevindirici ve çok güzeldi  , tam beklediğim yanıttı....


      İstanbul’dayım, telefonumdaki ses.. Ömrümce hiç ama hiç unutamıyacağım o güzel ses ve billur gibi akan cümleler.Numara kaydı olmadığından sordum doğal olarak.”Hani görmeği çok istiyordun ….” gerisini pek duyamadım.Bu ses Gülsen öğretmenimindi.Nasıl heyecanlanmıştım Gülsen,Nursel öğretmenim dedim.Nursel nasıl ağzımdan çıktı bilemiyorum.Çok mutluyum İstanbul’dayım ve Gülsen öğretmenimle buluşacağım.İki yıla yakın zamandır yazılarından tanıyıp sevdiğim” Sevgili öğretmenim” dediğim O güzel insanla buluşmanın heyecanını yaşarken bir başka merak ve heyecan beni bekliyordu:Kitap “Albümdekiler”.Özellikle İstanbul’da ünlü bir yayınevinden almayı önceden tasarlamıştım.Pazartesi tek amacım o yayınevinden kitabı almaktı.O ünlü yayınevine gittim.Görevli genç bayan iki kitapla bana döndü.Kitapları alıp, gögsüme sıkıca bastım.Özlemle beklediğim kitap işte elimdeydi,sıcacık. Sanal ortamda kitabı görmüştüm ama dokunmak,sayfa kokularını duymak çok başka bir duygu…Ve okumak.Her olayı kahramanlarıyla birlikte yaşamak.


      Çeviriyorum” Albümdekileri”yaprak yaprak...Osmanlının son zamanları…Okuma aşkıyla yanıp tutuşan ve memur olan Ali Bey ile yasaklandığı için çalamadığı ud yüzünden dünyaya küsen Mihriban hanımın mutlu evliliği ile başlıyor “Albümdekiler” .Mihriban Hanım mutludur hem yuvasını kurmuştur hem de çok güzel çaldığı uduna kavuşmuştur .Üç güzel kız çocuğu ile aile mutluluğunu sürdürürken savaş yılları…Ayrılıklar,yokluklar, özlemler ve mucizevi buluşma.Türkiye cumhuriyetin ilk yılları Ardanuş,Trabzon ve Samsun. Ali Bey ve Mihriban Hanımın ailesiyle o yılları yaşıyorsunuz. Varlık, yokluk ,mutluluk ve hüzünleriyle Ben bu kitapta Üç cumhuriyet kadınını görüyorum .Sanatçı, yaratıcı, üretken ve mücadeleci .Onların ortak buluşma noktaları müzik, ud ve piyano.Mihrban Hanım,Sanem ve Gülse.Müziğin dışında Mihrban hanım ve Sanem hayat mücadelesinde birbirlerine yakın gibi ama Gülse farklı…Gülse okuma mücadelesi veriyor ve kazanıyor . Okuma mücadelesi O’nu öğretmen olmakla bırakmıyor. Gülse’de var olan sanat genleri aldığı eğitimle O’nu sanatçı yapıyor.Ama ama hayat mücadelesi… şanslılıklar ve şanssızlıklar…Hayatının baharında acılar, sanatını zirvesinde şansızlıklar yine acılar…acılar..


       Gülsen Öğretmenimle buluşma günündeyim.Bir gecede bitiremediğim "Albümdekiler"i Eminönü Kadıköy arası vapurda bitiriyorum.İstanbul’u seyretmeden,Kızkulesi’ni görmeden,Haydarpaşa’yı selamlamadan ilk kez Kadıköy’e ulaşıyorum.Son sayfaların verdiği hüzün ,Gülsen öğretmenimle buluşma heyecanı ve sevinci…Bu duyguları bir arada tutmak çok da kolay olmadı benim için.Buluşma…. Yıllardır bir güzel insanın hasretini çekersiniz ve kavuşursunuz.Yıllardır tanıyorsunuz da bir süre ayrı kalmışsınız,buluştuğunuzda hasretle sarılmışsınızdır. İşte öyleydi bizim buluşmamız.Yüz yüze ilk kez görüşmüş ve sarılmış denilemezdi bizim için.Ve o anlar, o anlar… Sözün bittiği sadece gözlerin konuştuğu o güzel anlar…İyi varsınız Sevgili öğretmenim,sizi tanıma şansına sahip olduğum için çok mutluyum.O çok güzel ,akıcı Türkcenizle “Albümdekiler”romanını bizlere kazandırdığınız için teşekkürler. Binlerce teşekkürler ,emeğinize sağlık demek o kadar yetersiz kalıyor ki…Burada yazamadan geçemiyeceğim bir başka güzellik daha var. Yıllarını eğitime veren Gülsen öğretmenim vermeye devam ediyor:”Albümdekiler” kitabının tüm gelirini TEV’ na bağışlıyor.Kutluyor, ayakta alkışlıyorum…Bundan sonraki romanınızı merakla, özlemle, umutla bekliyorum…

Arzu SARIYER

16 yorum:

Newbahar dedi ki...

Ne kadar şanslısınız demeden geçemiyeceğim.
Bir çok arkadaş Gülsen Hocamın kitabını alıp okudu. Henüz benim elime dahi geçmedi. Yarın inşaallah elime ulaşacak. BU yüzden şehre ineceğim büyük bir özlemle.
Siz kitabı okumakla kalmadınız, Gülsen Öğretmenimi yakından gördünüz, sarıldınız, sesini duydunuz. Bir gün olur bende görürmüyüm! bilemiyorum.
Ne mutlu size. Ve aslında bana. Blog bana ikinci bir hayat verdi ve bu hayatımda çok ama çok özel insanlarla tanıştım. Siz, Gülsen öğretmenim, Aytül Hocam, Tufan Bey..Daha nice dostlar.
Umarım yarın bu akşam saatlerinde kitabın Gülsen kokan sayfalarında bende geziniyor olurum.

Sevgiler

Arzu Sarıyer dedi ki...

Sevgili Newbahar'cığım evet o şans bana güldü.Mutluyum...Sana da gülecek inanıyorum ve umut ediyorum.Seni tanımaktan ben de son derece şanslı hissediyorum kendimi.Benden de sevgiler ve selamlar.

gülsen VAROL dedi ki...

İnsanın kendisi hakkında yazılanları okuması, hele de bu kadar muhteşem bir anlatımla... ve anlatıldığı kadar muhteşem olmadığını bilmenin hafif burukluğu ile ama silinmeyen bir tebessümle okuması çok çok güzel ve tadılası bir olay..

TEŞEKKÜRLER EDERİM ARZU'M...
Benim zarif meslekdaşım, "jest" sahibinin aslını yansıtır..
Birbirini hiç tanımayan ve hiç görmemiş iki kişinin birbirlerini tanımalarını kim anlatsa veya hangi filim karesinde görsem inanmazdım..
Artık İstanbul'da manzaraları benimle seyredeceksin bundan sonra..

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok teşekkür ederim Sevgili Öğretmenim,muhteşem olan sizsiniz.Benim sözcüklerimin yetmediğine inanıyorum...
Evet İstanbul manzaralarını sizinle seyretmek benim için hem büyük şans hem de mutluluktur.

tufan dedi ki...

İnsanlar bazı yazıları okurken gurur ve onur duyar,nefesinin sıklaştığını,göğsünün kabardığını hisseder ve keyifle okur,bu yazınız'da onlardan biri idi hanımefendi.

Bazı ortak değerler aynı sayfalarda mutluluğa dönüşür,gözlerimiz aynı gururun hazzıyla ışıldar,bu sebeten dolayı güzel sevincinize ortak olmak istedim,Albümdekiler ve sevgili Gülsen hocam her türlü övgüyü hak ediyor,bundan dolayı size teşekkür ederim.

Sağlık,huzur ve mutluluklar dilerim,hayatın gülen yüzü her daim sizlerden yana olsun.

Saygılar sevgiler.

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok teşekkürler Tufan Bey.Sevinçimi paylaşmış olmanız ben için bir onurdur.Ortak paydada Gülsen öğretmenim olması ayrı bir mutluluk.
Benden de selam ve sevgiler Dostum.

Ecehan dedi ki...

Ben de sizi manyak gibi kıskanmıştım hemi de.

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Ne güzel anlatmışsınız, ne kadar duygu yüklü..

Arzu Sarıyer dedi ki...

Sevgili Ecehan hoşgeldin.Sevgili öğretmenim Hasretsenfonileri'nin sayfasından tanıyorum sizi.Kıskançlık burada güzel galiba...Sevgiler

Arzu Sarıyer dedi ki...

Sevgili Çoban yıldızı çok teşekkürler.Yazdıran ögeler öyle güzel ki...Sevgiler canım kardeşim.

MAVİ TUTKU dedi ki...

Bende böyle güzel böyle sıcak bir yazıyı yazan yüreği alkışlıyorum ayakta. Çok hoşuma gitti, çok duygulu geldi bana. Ne güzel kazançlar bunlar..

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok teşekkürler Onuncu Köylüm.

Akgül Çubukçu dedi ki...

Sevgili arkadaşım, harika bir anlatımla paylaştığın bu güzelliklerden çok etkilendim. Kitabı, kahramanlarını ve kendi duygularını öylesine içten ve ayrıntılı yazmışsın ki... Çok güzeldi. Yüreğine, ellerine sağlık. Sevgilerimle...

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok teşekkürler Sevgili arkadaşım.Yokluğunu hep hissetmiştim şimdi çok sevinçliğim.Sevgiler ben de.

ayferbilici dedi ki...

Çok isterdim o gün sizinle birlikte olmayı.

Aynı gururu ve heyecanı paylaşan biri olarak zevkle ve heyecanla okudum yazınızı. Elinize, yüreğinize sağlık.
Sevgiler.

Arzu Sarıyer dedi ki...

Çok sevinirdim Sevgili Lodoscu,umarım ilerdeki zamanlarda...Sevgiler Ben den de.